HANCI

Temel Seo Bilgileri ve seo tarihi süreci

Burada temel seo bilgilerini bulacaksınız ve tarihi gelişmesini okuyacaksınız.

ileri tıklayarak okuamaya devam edebilirsiniz

SEO, “search engine optimization” Türkçe ye çevirirsek “arama motoru optimizasyonu” anlamına geliyor.

Bu SEO çalışması yapmak isteyen herkesin ilk bilmesi gereken kelimelerden birisi olması gerekir. SEO üzerinde çalıştığınız web sitesini arama moturlarına en iyi şekilde pazarlayabilme taktiğidir.

SEO yu daha iyi algılayabilmeniz için SEMT PAZARLARI örneğini verebiliriz. Arama motorları semt pazarlarındaki pazarcı gibidir. Siz ise o pazara ürün gönderen üretici, çiftcisiniz. Arama motoru sitenize gelip aldığı ürünleri ziyaretçiye sunar ve en çok hangi ürün tutuyorsa pazarcıda o ürünü satmaya ya da ilk sıralara çıkarmaya çalışır.

SEO hayatımıza öyle bir girdi ki.. Artık tamamen hayatımızın bir parçası oluverdi. Bundan yıllar önce SEO kelimesi kulaklarımızı çınlatmaya başladığında acaba bu nedir diye ilgi duyup okudum da şok olmuştum.

Bu zaten benim bir şekilde bir yerlerde farkına varmadan uygulamaya çalıştıgım şeyin ta kendisi idi. Bu gerçek SEO nun aslında hayatımıza ilk web siteler ile girdiğinin belgesiydi.

İlk dönemler web site sayılarının az olması, arama motorlarının çok güçlü algoritmalara sahip olamamaları nedeni ile arama motorlarında zirveye cıkma savaşları henüz başlamamıştı.

Hem seo nedir, hem de seonun bugüne gelişi yazılarımızda değindiğimiz gibi SEO sürekliliğ sağlayabilmektir.

Kısaca hem ziyaretçilerin siteye akın etmelerini sağlatmak ve her ihtiyaçları olduğunda rakiplerine değil de sana gelmelerini sağlamak hem de arama motorlarında çıktığı sırada kalıcı olarak durabilmektir.

Bir haber sitesini düşünün, 2 gün öncesinin haberlerini vermeye devam etse kaç kişi oraya uğrar? Hangi kategoride hizmet veriyorsanız o alandaki insanların talep ettikleri şekilde sunmaya devam etmektir.

Bugün arama motorlarında zirveyi oynayan sitelerin her biri arama motorlarına bu sürekliliği sağlayabildiklerine ve sağlayabileceklerini ikna etmiş sitelerdir. O yüzdendir ki yeni kurulan siteler belli bir süreç geçmeden zirveye doğru koşamıyorlar.

Neden seo yapmalıyım diye bir soruyu kendimize sorduğumuz da nasıl bir cevap alıyoruz?

En büyük neden ZİYARETÇİ olmalı öyle değil mi? İnsanlar yani. İnsana ulaşabilmek isteyoruz. Daha çok insana ulaşabilmek. Ve herkesin insana ulaşabilme isteğinden sonra ikinci nedenleri farklı olabiliyor.

- Kimisi daha cok ürün satabilmek için insanlara ulaşabilmek istiyor.
- Kimisi fikirlerinin daha cok kişi tarafından okunulup takip edilebilmesini istiyor
- Kimisi daha çok kişi tarafından tanınmak ve meşhur olabilmek istiyor.
- Bazıları da çok ziyaretçi kazanıp reklamlar alabilmek istiyor.
- Bazen de sadece rakiplerimizi geride bırakabilmeyi umut ediyoruz
- Ya da müşterimizin istediğini gerçekleştirmek istiyoruz

Parça kontör işi yapmak isteyen bir çok kişi önce bu soruyu soruyor acaba kontör işinde para var mı? Aslında hem var hem de hiç yok. Nasıl olur? Parça kontör sitesi kurmakla para kazanılmaz. Eğer ciddi ve güvenilir bir çalışma yaparsanız damlaya damlaya kazanmaya başlayabilirsiniz.

Parça kontör yapmak için ya bir bayi olup reseller alarak satışlara başlayabilir ya da direk site kurabilirsiniz. Site kurarsanız hem hosting hem script hem de bakım için ücret ödemek zorunda kalırsınız.

Diğer taraftan kontörleri ucuza alabilmelisiniz ki daha hesaplı satabilesiniz.

En önemli nokta ise bayi sayısı. Bayileri kazanmak zaman ile olacaktır. Bu yüzden cok ciddi ve özverili bir çalışma yapmanız gerekir.

Herhangi bir adresin istatistiklerini kesin sonuçları ile vermesede bir site hakkında ön bilgi sahibi olmamızı sağlayan dünya çapında web sitesi sıralaması yapan bir site.

Alexa Amazon.com tarafından geliştirilen bir web sitesidir. Kendi sitesi hariç dünya üzerindeki tüm sitelerin verilerini inceler ve buna göre bir sıralama belirler. Verileri incelerken dikkat ettiği kriterlerin başında kendi toolbarını kullanan ziyaretçilerin siteleri ziyaret sıklığı, sitelerin aktif ziyaretçi sayıları, alexa widget kullanıp kullanmadığı bir bazı kısımları dikkate alırlar.

İnterneti ilk defa kullanamaya başlayan ya da web sitesi yapmak için ilk defa araştırma yapan kişiler için nasıl yapabileceklerini anlatan dersler

Yeni başlayanlar için domain işlemleri. Burada yeni bir web sitesi alma yeni bir adres alma konusunda bilgiler yer almakta

Aşağıda ilgili konuları bulabilirsiniz

Çok beğendiğiniz bir domain adresi var fakat bunu nasıl satın alacağınızı bilmiyorsunuz. Ne yapmalısınız?

Örneğin www . benim adim .com adresi boş ve bunu almak istiyorsunuz. Bu tarz adresleri internette satan bir çok firma bulunmakta. Her hangi bu firmalardan birinden satın alabilirsiniz.

Fakat unutmayın her firma güvenilir değildir. Bazı kişiler henüz şirket bile olmadan bu tarz satışlar yaparak sizin beğendiğiniz çok güzel bir domaini sahip çıkabilir.

Öncelikle domain / web sitesi adresi satışı yapan yerlerde o adresinin gerçekten boş olup olmadığını taratıyoruz. Eğer boş ise sipariş verebilirsiniz. Türkiyeden alırsanız havale ile yollama şansınız da olabilir. Genel alışverişler ise kredi kartı ile olmakta.

yabancı firmalardan
-enom
-namecheap
-godaddy
-melbourne it

Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:

-Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?

-On yılda, demiş kavak.

-On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.

-Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!

-Doğru, demiş kavak.

Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:

-Neler oluyor bana ağaç?

-Ölüyorsun, demiş kavak.

-Niçin?

Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:

-Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.

-Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda,

-Neden olmasın, dedi çiftçi.

-Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.